Bugün Formülü Nasıl Yazılır? Bir Hikaye Üzerinden Keşif
Bazen hayat, tıpkı bir Excel tablosu gibi karmaşık olur. Bir yerden sonra, sayılar arasında kaybolur, karmaşık veriler arasında neyin ne olduğunu anlamakta zorlanırsınız. Ama bazen de, bir formül yazmanız gerekir. Ne yapmanız gerektiğini bilirsiniz ama nasıl yapacağınızı, nasıl doğru formülü yazacağınızı çözmek bir türlü kolay gelmez. İşte bugün size, bir formülün nasıl yazılacağına dair sadece teknik bir anlatım sunmayacağım, aynı zamanda bir hikaye de anlatmak istiyorum.
Hikayemiz, iki farklı karakterin, iki farklı yaklaşımın birbirini nasıl tamamladığını ve sonunda doğru formüle nasıl ulaştıklarını anlatacak. Hazır mısınız?
—
Bir Gün Başlayan Yıldızlar: Aydın ve Zeynep
Aydın, yıllardır sayılarla boğuşan, veriler arasında yolculuk yapan, her çözümü analitik bir şekilde bulan bir adamdı. Her şeyin çözümü bir denklemde, bir formülde gizliydi. Eğer doğru formülü yazarsa, her şey bir araya gelir, her şey çözüme kavuşurdu. Bu yüzden, her sabah Excel ekranına bakarken, “Bugün de doğru formülü yazmalıyım” diyerek başlıyordu güne.
Zeynep ise başka bir dünyadan geliyordu. İnsanları dinler, duyguları anlar, aralarındaki bağları çözerdi. Evet, veriler de önemliydi, ancak Zeynep için asıl mesele ilişkiler ve insanların kalpten kalbe bağlarıydı. Fakat Aydın ve Zeynep’in yolları, bir sabah tesadüfen kesişti. Ve işte o an, hayatları boyunca yazacakları en önemli formülün başlangıcıydı.
—
İlk Adımlar: İki Farklı Yöntem
Bir gün, şirketin büyük veri analizi projesinde birlikte çalışmaları istendi. Aydın hemen sayıları inceledi, her veriyi kategorilere ayırarak sırayla analiz etmeye başladı. “Bu veriler şunu gösteriyor, şu formülle çözüme ulaşabiliriz,” diye düşündü ve hemen `=SUM(A1:A10)` gibi basit bir toplama formülü yazdı. Ama Zeynep ona baktı ve gülümsedi.
“Aydın, biraz daha dikkat et. Verilerin ardında bir şeyler var, her biri bir başka insanı, bir başka hikayeyi anlatıyor,” dedi. Aydın biraz şaşırarak ona döndü. “Zeynep, veriler zaten tek başına bir anlam taşıyor, doğru formülü yazmak yeterli. Bu kadar basit.”
Zeynep derin bir nefes aldı ve şöyle dedi: “Ama bazen tek başına formül yeterli olmuyor. Verilerin arasında ilişki kurmak, anlamlı bir bağ yaratmak gerek. Duygusal bir yaklaşım, çözümün anahtarı olabilir.”
Aydın gülümsedi. “Bunu nereden biliyorsun?”
Zeynep gözlerini Aydın’a dikti. “Herkes bir hikaye anlatır. Veriler de birer hikayedir.”
—
Birlikte Yazdıkları Formül: Strateji ve İlişki
O günden sonra, Aydın ve Zeynep birlikte çalışmaya başladılar. Aydın analitik düşünme gücünü kullanarak, verilerin matematiksel yönlerini çözümlerken, Zeynep de insanların hikayelerine odaklanarak o verilerle bağ kurmaya başladı.
Bir gün, işin en zor kısmına geldiler: “Satış Verilerini İlişkilendirme” konusu. Aydın hemen matematiksel bir formül önerdi: `=VLOOKUP(“Müşteri Adı”, A1:B10, 2, FALSE)`. Ama Zeynep, o sırada başka bir bakış açısı getirdi. “Aydın, bu sadece bir müşteriyi bulmak değil, bu kişinin neden o ürünü aldığını da anlamalıyız. Yani sadece sayıları değil, o sayılara dair ilişkiyi de kurmalıyız.”
Aydın, Zeynep’in sözlerini düşündü. “Yani bu sadece iş değil, aynı zamanda insan ilişkileriyle de ilgili mi?” diye sordu.
Evet, Zeynep doğruydu. İlişkiler, veriler kadar önemliydi. O zaman, Aydın ve Zeynep birlikte, verilerin birbiriyle bağ kurmasını sağlayacak özel bir formül yazdılar: `=IF(A1=”Müşteri”, “Önemli”, “İlgisiz”)`. Bu formül, sadece sayıları birleştirmekle kalmadı, aynı zamanda her bir verinin ardındaki anlamı da yansıttı.
—
Sonuç: Doğru Formül Bulundu
Aydın ve Zeynep, birlikte yazdıkları formüllerle projeyi başarıyla tamamladılar. Ama daha da önemlisi, her birinin yaklaşımı bir araya geldiğinde, formüller sadece teknik çözümler değil, aynı zamanda insanın içsel dünyasını anlamanın bir yolu oldu.
Bazen hayat, bir formül gibi karşımıza çıkar. Aydın’ın stratejik yaklaşımı gibi net ve analitik bir çözüm sunar. Diğer yanda ise Zeynep’in empatik bakış açısı gibi, ilişkiler ve duygular da çözümün parçası olur. Ve nihayetinde, doğru formülü bulduğumuzda, sadece bir sonucu değil, insanları, hikayeleri, duyguları da çözüme kavuşturmuş oluruz.
—
Sizce, hayatınızdaki en önemli formül ne olabilir? Aydın’ın stratejik bakış açısını mı yoksa Zeynep’in empatik yaklaşımını mı daha çok benimsiyorsunuz? Yorumlarda görüşlerinizi paylaşın, hikayemize katkıda bulunun!