İçeriğe geç

Kankinin açılımı nedir ?

Kankinin Açılımı Nedir?

İstanbul’da, hafta içi ofiste yoğun bir günün ardından akşamları blog yazmak benim için en iyi terapi. Bu yazıda, belki de her gün yanımızda taşıdığımız o dost kelimesini, daha doğrusu kankiyi, biraz daha derinlemesine incelemeyi düşünüyorum. Hani şu, “Kanka, nasılsın?” diye başlanan sohbetlerden, birbirine her şeyi anlatan, her durumda birbirini anlayan arkadaşlıklardan bahsediyorum. Peki ama “kankinin açılımı nedir?” Gerçekten neyi ifade ediyor bu kelime? Bu kelimeyle duygularımız ne kadar örtüşüyor? Hadi biraz bunları tartışalım.

Kankilik Nasıl Başladı?

Hatırlıyorum, üniversite yıllarındaki o ilk kankalık ilişkileri. Kimse kimseyi “kanka” diye çağırmazken, birden bire hayatımıza girmişti bu kelime. Klasik arkadaşlık tanımını bir kenara bırakıp, “kankalık” terimi, bir tür sıfat gibi kullanılmaya başlanmıştı. O zamanlar bana hep biraz garip gelmişti aslında. Birini kanka olarak tanımlamak, ona daha yakın olmak anlamına mı geliyordu? Yani bir arkadaşın, kanka olması için ne kadar farklı olması gerekiyordu? Gerçekten bir kelimenin duyguyu bu kadar değiştirmesi mümkün mü?

O yıllarda “kanka” demek, bir tür samimiyetin, birbirini kabul etmenin ve her halükârda birbirini anlamanın kodları gibi geliyordu. Ama o zamanlar çok da sorgulamıyorduk, değil mi? “Kanka” dedikten sonra, “Benim en yakın arkadaşımdan ne farkım var ki?” diye düşünüyordum. Bugün ise düşündüğümde, kankalık bir “durum” olmanın ötesinde, aslında bir his, bir bağlılık biçimi olduğunu kabul ediyorum.

Kankilik ve Arkadaşlık Arasındaki Farklar

Bugün bakıldığında, “kanka” olmanın ne anlama geldiğini biraz daha net görebiliyoruz. Eskiden bir arkadaşlık, birlikte vakit geçirilen, paylaşılan anlar ve yapılan sohbetlerle belirlenirdi. Ama kankalık, bu bağın biraz daha ötesine geçiyor. Kanka dediğiniz kişi, sadece birlikte vakit geçirilen değil, aynı zamanda zor zamanlarınızda yanınızda duran, kimseye anlatamayacağınız şeyleri anlatabileceğiniz, sırlarınızı emanet edebileceğiniz kişi. Kankilik biraz da bir güven meselesi. “Sana güveniyorum” dediğinizde, aslında bir noktada “kanka” diyor oluyorsunuz. Yani kankinin açılımı, güven ve sadakatle iç içe geçmiş bir arkadaşlık ilişkisi.

Birçok kişi, kankalığını bir etiket olarak kullanır. Hani o eski arkadaşım var ya, işte onu kanka olarak tanımlarım. Ama bir kankanın ne kadar derin olduğunu anlamak için bazen zaman gerekir. Gerçekten kanka olduğumuz kişileri düşündüğümüzde, hep bir “bizi birbirimize bağlayan şey ne?” sorusu gelir aklımıza. Birlikte kahve içmek, hafta sonu sinemaya gitmek gibi basit aktiviteler değil sadece, kankalık zamanla birikmiş bir güven hikâyesi.

Kankinin Bugünü ve Geleceği

Bugün, kankalık ilişkileri çok daha geniş bir yelpazeye yayılmış durumda. Artık kankalar sadece okul arkadaşları değil, iş hayatındaki insanlar, internet üzerinden tanıştığımız kişiler de olabiliyor. Eskiden birine kanka diyebilmek için fiziksel olarak yakın olmanız gerekirdi. Ama şu an, sadece internet üzerinden bir “kanka” arkadaşlık ilişkisi kurmak mümkün. Bu değişim bana bir yandan heyecan verici, diğer yandan biraz da sorgulayıcı geliyor. Gerçekten, dijital dünyada kurulan bir kankalık, fiziksel dünyada kurulan bir kankalıkla aynı derinliğe sahip olabilir mi?

Benim için kanka dediğim kişi, sadece yanımda olan, yüz yüze konuştuğum biri değil. Uzaktan da olsa, düşündüğümde “Evet, bu kişi bana kanka” dediklerim oluyor. Yani kankalık artık daha esnek, daha çoktanrılı bir kavram haline geldi. Ama yine de bir yerde, her şeyin kökeninde, aslında insana dair bir şey var. Kankilik, insanın özlediği şeyin bir yansıması. Sadakat, güven, birlikte geçirilen zaman ve duygusal bağlar.

Kankinin Açılımı: Bir His, Bir Bağ

Geriye dönüp baktığımda, kankalık ile ilgili düşündüğümde, aslında şu kadarını anlıyorum: Kankinin açılımı, bir kelime olmanın ötesinde, insanın ruhunda bir şeyler uyandıran bir bağ. Her şeyin başlangıcı güven ve anlayış. Kanka dediğiniz kişi, sizi siz olduğunuz için kabul eden, kim olduğunuzla ilgilenen, zamanla ortak noktalarınız oluşan birisi. Belki de hayatımızda o kadar az bulduğumuz şeylerden biri de bu, değil mi? Gerçekten sizi anlayan biri. Öyle değil mi?

Sonuçta, kankalık bir kelime değil, bir duygu. Kankinin açılımı, sadece bir arkadaşlık değil; içinde anlam, güven, zaman, paylaşımlar barındıran bir yaşam biçimi. “Kanka” dediğiniz kişi, belki de hayatınızdaki en değerli insanlardan biri olabilir. Tıpkı benim gibi, belki de hayatınızın en önemli insanına, en içten şekilde “kanka” demek için bir fırsat yakalamışsınızdır. O yüzden, kankalık kelimesini her zaman değerli kılalım. Çünkü gerçek kankalar, hayatın en güzel anlamlarından biridir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
grandoperabet girişelexbett.nettulipbetgiris.org